Kuştan sorsaydı ağaç yüceliğini

Henry Alexander 1860-1894

Henry Alexander
1860-1894

Dallarına konan kuştan sorsaydı ağaç yüceliğini,
yücelik kuşun mu ağacın mı olurdu ?
Kondukları ağacın dallarında arasalardı kuşlar gökyüzünü,
gökyüzü ağacın mı kuşların mı olurdu ?
Zirvesine düşen kar tanesinden bilseydi dağ yüceliğini,
ululuk kar tanesinin mi dağın mı olurdu?
Yağdıkları dağın zirvelerine bağlasalardı kar taneleri özgürlüklerini,
özgürlük dağın mı kar tanelerinin mi olurdu ?

Dilâra Başar Efeoğlu

Yücelere doğru

Paul Gustave Dore 1832-1883 Fransa

Paul Gustave Dore
1832-1883 Fransa

Tek bir taşın bile yerini değiştiremiyorsan benliğinde,
Öylece demir atmışsan günün geçici zevklerine,
Ve korkuyorsan, engin dalgalarıyla ruhun denizine yelken açmaktan,
Ar gibi geliyorsa sana umman’da bir damla olmak, umman’la bir,
Hürmet ise bir mâna ifade etmiyorsa sende, yücelikler için,
Kibirden yüz çevirmişse gözün, gönlüne; hiç acımadan,
Zayıf halkadır varlığında; ne sen çıkabilirsin yukarı,
Ne kimse seni yukarılara taşıyabilir…

Dilâra Başar Efeoğlu

Sevmelerin en zoru

Rembrandt, 1606 - 1669 Hollanda A man seated reading at a table in a lofty room (Yüksek tavanlı bir odada masaya oturup kitap okuyan bir adam) olarak adlandırılan eser aydınlanma‘nın bir anlatımıdır.

Rembrandt, 1606 – 1669 Hollanda
A man seated reading at a table in a lofty room (Yüksek tavanlı bir odada masaya oturup kitap okuyan bir adam) olarak adlandırılan eser ‘aydınlanmanın’ bir anlatımıdır.

Sevmelerin en zorudur insan sevmek, insanı sevmek.
Yücelik buradan gelir…

                                                              Dilâra Başar Efeoğlu