Eşsizliğini taşıyandır içsel özgürlüğün

Elizabeth Jane Gardner 1837 - 1922

Elizabeth Jane Gardner
       1837 – 1922

Bir yok oluş, bir kayboluş sanısı değil midir şu biz insanoğlunda varolan bu denli büyük özgürlük kaygısı ve kendinden ayrı tüm diğerlerini var saymadıkça kendini yok saydığından bi haber oluşu.
Özgürlüğün karmaşası bu; kazanmaya ya da kaybetmemeye çalıştığın benliğini sınırları hızlıca çizilecek olan bir dışsal (görünüşsel) özgürlük ile varedeceğini sanmak,
Sonsuz sayıdaki parçalarından biri olduğu sonsuz büyüklükte bir puzzle olarak varsayabilirde evreni, bütünün kendisi olduğunu varsayamaz bir türlü. Hep bir ayırmak, hep bir ayrılmak, bu ebediyet deryasından azaltmak niye kendini. Bütüne dair olmak ait olmaktan daha az değilmiş gibi.
Oysa asıl özgürlük ancak varoluşun bütününü görmeye, yaratılışın içsel sesini duymaya başladığında kazandığın özgürlüğündür. Sadece içsel özgürlüğünü sağlama yolundaki insandır kendini tabiattaki tüm ahenkten ayırmadan yerini, bütünlüğünü görebilen.Ve bu bütünü görebilen insan gerçek özgürlüğüne yürüyor demektir. İçselleştirilmiş özgürlüğün ne sınırı vardır ne de sınıra ihtiyacı, varlık sebebinden uzaklaşmaksızın sende sen olmanın kudretini, verdiğin ve aldığın değer yargılarının yüksekliğini, eşsizliğini taşıyandır içsel özgürlük. Varoluşu bulmaktır varlığında…

Dilâra Başar Efeoğlu